Şiir Pınarı
  Hazana düştüğüm yeter
 


Değmeden tenime şemsin hırkatı 
Hazandan hazana düştüğüm yeter
Kaldırır mı yürek bunca firkatı?
Ardından beyhude koştuğum yeter

Dil-teşne gönlümü kora düşürme
Asude ömrüme bora düşürme 
Vuslata hasredip dara düşürme 
Muntazır meyinden içtiğim yeter

Mecnuna çevirip aklım gayy etme
Derbeder bırakıp ömrüm zay etme
Acıya gark edip, gönlüm hay etme
Bir ömür sıratı geçtiğim yeter 

 
Yoluna ram kılıp, gittin, ıradın
Divane bıraktın, aldın muradın
Ne halimi sordun, ne de aradın
Sinemde yareler açtığım yeter

Bıraktın ardında aşkın kölesin
Muradım, aşkıma muhtaç kalasın
Hengam-ı baharda hazan bulasın
Bir hayal uğruna göçtüğüm yeter   


- Şemsin hırkatı: Güneşin sıcaklığı
- Firkat: Ayrılık
- Dil-teşne: Kalbi susamış, gönlü çok isteki, çok özlemiş
- Asude: Rahat, dingin, huzurlu, sakin
- Vuslata hasretmek: Kavuşmaya odaklanmak, tutulu kalmak
- Muntazır meyi: İntizar edenin (ümitle bekleyenin) içtiği
- Gayy etmek: aklın istikametini, yolun doğrusunu kaybetmek
- Zay etmek: Yitirmek, ziyan etmek
- Hay etmek: Eyvah etmek, yazık etmek
- Ram: Boyun eğen, kendini başkasının buyruğuna bırakan
- Hengam-ı bahar: Bahar mevsimi
 
 
 
  Toplam 34495 ziyaretçi (56152 klik) buradaydı  
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol