Ölüm hicret etmektir, ebedi saadete
Ölüm, sevgilimize vuslatın diğer adı
Ölüm terhis olmaktır, varmaktır selamete
Ölüm, ahir evvelde ömrün dolan miadı
Ölüm bir yolculuktur hakikat ülkesine
Ölüm bir tezkeredir azaplardan, kurtuluş
Ölüm tabi olmaktır Rabbinin "Gel!" sesine
Ölüm bir final değil, hakikatte varoluş
Ölüm terk etmek değil, Hak yoluna uzanmak
Ölüm gülden ayrılıp, konmak gül bahçesine
Ölüm yaratıcının rahmetini kazanmak
Ölüm layık olmaktır Rahman'ın sevgisine
Ölüm artık ayrılık vaktinin vurduğu an
Ölüm emanetlerin terkidir sahibine
Ölüm vadenin dolup, zamanın durduğu an
Ölüm sığınmak demek Rabbin merhametine
Ölüm, hasatı demek beyhude geçen ömrün
Ölüm, büyük sınavın süresinin dolması
Ölüm, vade dolunca kapının çaldığı gün
Ölüm, bitmez işlerin ötelerde kalması
Ölüm bir akıbettir, alnımıza yazılan
Ölüm faniden çıkıp, bâkîye intikaldir
Ölüm bir cism-i terktir, bizi ölümsüz kılan
Ölüm etten sıyrılan asıl ruhani haldir
Ölüm azap değildir, azaplardan kurtuluş
Ölüm gömülmek değil sadece topraklara
Ölüm, bir ölüm değil, farklı boyutta doğuş
Ölüm zor bir ayrılık değil, kurtulmuşlara
Ölüm, götürememek yanında kırık iğne
Ölüm terk etmek demek, neyi varsa dünyada
Ölüm, nasıl geldiysen öyle gitmektir yine
Ölüm bir paydos demek, beklenmedik bir anda.