Şiir Pınarı
  Üç maymun
 

Görmeyeceksin kimi zaman
Fazla gözüne batmayacak çirkinlikler
İlle de görmek istiyorsan
Çirkinlikleri değil, güzellikleri göreceksin
Güzel bakınca, ne güzel görünür dünya
Ne güzellikler görür insan.
Sen çirkini güzel görmeyi bileceksin
Sen güzel bakarsan her şeye
Çirkin de güzelleşecektir zaten.

Güzel bakarsan, güzel görürsün
Sen güzel görürsen her şeyi,
Her şey de güzel olacaktır.
Göz yum demiyorum çirkinliklere, gör mutlak.
Ama güzel bakmayı bil yeter

İlle de bardağın boş tarafına bakman gerekmez
Az da olsa dolu tarafını gör bardağın
Az olanı sen doldur, sen çoğalt azı.

Güzel görür, güzel bakarsan, mutluluk önündedir
Yok, eğer mutsuz olmak istiyorsan
Gülün dikeni var,
Güzelin nazı...

Almak istiyorsan her şeyden hazzı
Güzel bak, güzel gör.
Zaten güzelle çirkin kardeş değil midir?
Biri olmazsa diğeri de olur muydu?
Çirkin olmalı ki, güzeli sevesin
Kötü olmalı ki, iyiliği bilesin
Yoksa güzelliğin, iyiliğin ne önemi var?

Görmeyeceksin kimi zaman
Fazla gözüne batmayacak kusurlar
Yok, sen her şeyde kusur arayacaksan
Kusursuz hiçbir şey bulamayacağın kesin.
Sen örtmesini bileceksin kusurun üstünü.

Sen kusursuz musun ki, kusur arayacaksın herkeste.
Her şeyi olduğu gibi kabul edeceksin
Yok, ben kusursuzluğu arıyorum diyorsan
Mutsuzluğu başından kabul et.

Sen mutluluğun anahtarı nedir bilir misin?
Mutluluğun sırrı sevgidir
Kusuru örten de sevgi.
Sevmeyi bildiğin zaman
Kusur diye bir şey kalmaz ortalıkta
Herkesin kusurunu arayacağına
Düzeltmeyi öğrenmeli insan
Düzeltemiyorsan, örtmeyi bileceksin üstünü
Sen örttükçe zaten kusur da kalmayacaktır ortalıkta.
Hem, kusursuz olmaya da çalışma zaten, olamazsın!
Bırak senin kusurlarını da başkaları düzeltsin, başkaları örtsün

Hata yapacağım diye korkma
Zira hatasız kimse yok!
Ne kimsede kusur ara
Ne de mükemmelliğe ulaşmaya çalış
Sen herkesi olduğu gibi sev
Herkes de seni olduğun gibi sevsin
Olamayacağın biri olmaya uğraşma boşa
Kimseyi de olamayacağı birine çevirmeye çalışma
Herkesi olduğu gibi kabul et
Onları kusurlarıyla sevmeyi öğren
Önce sen kusurlu olabileceğine inan.

Ne kusurluyum diye üzül
Ne de kimseyi kusurlu diye üz!
Göründüğün gibi ol ve olduğun gibi görün.

En güzel gündür
Kusurların görülmediği gün...

Duymayacaksın kimi zaman
Fazla kulak asmayacaksın akıl verenlere
Yok, sen akıl danışacaksan birine, o başka
Ama sen akıl istememişken akıl verenlere aldırma
Herkesin kendince aklı da var, fikri de
Kimseye akıl vermene de gerek yok bu yüzden
Sana akıl soruyorlarsa, bildiğini söyle
Bilmediklerinde ukalalık etme sakın
Sana akıl sorulmadan kimseye akıl vermeye kalkma!

Akıl alacaksan, bilenden al
Akıl vereceksen, bilir ol!
Derdini paylaş, bu başka
Mutluluğunu, üzüntünü, sevincini paylaş
Herkesin sıkıntısını, üzüntüsünü, mutluluğunu paylaş
Mutluluk paylaşınca artar
Üzüntü paylaşınca azalır
Ama paylaşmak başka, danışmak başka
Bunu ayırabiliyorsan, mutlusun işte.

İşine birini karıştırıyorsan eğer, ya da karışıyorsa birileri
Hayal kırıklıkların kapıda.
Her işi en iyi sen bilemezsin muhakkak
Bilmediğin çok şey olacaktır
Ama senin bilmediğinin, çoklarının da bilmediği olduğunu bilmelisin.
Sana akıl verecek olanlar da bunu senden daha iyi bilemezler zaten
Bulabiliyorsan bileni, git ona danış
Git ondan al fikri.
Herkesin, bildiği kadardır zikri.

Duymayacaksın kimi zaman
Öyle fazla kulak asmayacaksın söylentilere
Öyle kulaktan dolma laflara kulak tıkayacaksın.
Kendi gözünle gördüğüne
Kulağınla duyduğuna inanacaksın
Hatta durup bir daha bakacaksın inanmak için
Bir daha dinleyeceksin.

Gördüğün de, duyduğun da sana kalsın hem
Boş ver herkes kendi gözüyle görsün, kendi kulağıyla duysun
Senden duymasın yeter.
Duyduğun, gördüğün seninle ilgiliyse ne ala
Eğer senle ilgisi yok, sana zararı da yoksa unut gitsin
Ört gitsin üzerini, kapat.

Yok, senin hakkında konuşuyorlarsa insanlar
Bırak konuşsunlar.
İnanan inansın
Sen kendini bildikten sonra, başkaları ne düşünürse düşünsünler
Eğer bir iftirayla seni yargılıyorlarsa da yargılasınlar
Doğruyu senin bilmen yeterli değil mi?
Savunma yapmana ne gerek var.
Dedikodu dinleyenlerle senin ne işin olabilir ki?
Üstelik sevin,
Yapmadığın bir şeyi yapmışsın gibi anlatıyorlar diye
Ya yaptığın bir şey olsaydı bu anlattıkları?
Bu daha mı iyi olurdu?

Hem gerçek dostlarını daha iyi tanımış olmaz mısın böylece?
Onları da hoş gör bence
Nedeni cahillik değil mi?
Cahile kızılır mı hem?
Gerçekten dost olan inanır mı dedikodulara
İnanan gerçekten dost mudur?
O halde ne gerek var üzülmeye?
Sen, dostlarını tanıdığın için sevin
Dost olmayanları öğrendiğin için mutlu ol.

Hayatta çok şey duyacağın muhakkak
Çamurlansa altın yine altındır
Çul da giyse kral yine kraldır
Bu yüzden
Ne dedikodulara kulak ver
Ne de söylentilere aldır.

Konuşmayacaksın kimi zaman
Herkesin konuştuğu bir yerde
Senin konuştuğunun önemi kalmaz
Yeri geldi mi susmayı bileceksin
Herkesin sustuğu yerde konuşacaksın, bildiğin varsa
Bilmiyorsan da sus, söyleme bir şey
Her doğru her yerde ve her zaman söylenmez zira
Susulacak zaman konuşmanın,
Konuşulacak zaman da susmanın bir faydası yok
Gün olup konuşmanın da sırası gelir muhakkak
O günü bekleyeceksin!

Boş konuşup ne çeneni yor, ne de tırmala kulakları
Seni dinlemiyorlarsa konuşma
Dinletemiyorsan hiç konuşmaya kalkma
Senin ne söylediğinin önemi yok zira
İnsanların ne anladığı önemli
Eğer konuştuğunu anlamayacaklarsa, konuşmak nafile
Şartlanmışsa beyinler, konuşmanın ne yararı var
Bırak bildiğin sana kalsın
Kulaklar seni dinlemeye hazır olana dek, diline kilit vur, konuşma!

Kendi doğrunu herkese kabul ettirmeyi düşünme
Senin doğrun sana doğrudur çünkü
Sorarlarsa fikrini söyle
Ama sakın kabul ettirmeye kalkma
Senin fikrine katılacak olan katılır zaten.
Başka bir fikre gebeyse insanlar
Ne söylesen nafile...

Ne kimseyi kır fikri yüzünden
Ne de sen kırıl fikrine katılmadılar diye
Onun fikri ona doğru, seninki sana
Zorla akıl verilmez insana
Bırak herkes kendi fikrini savunsun
Bırak herkes kendi bildiğiyle avunsun
Sana sordular mı söyle bildiğini
Sormadıkları senin olsun.

Bak, görmeyince, duymayınca, konuşmayınca
Nasıl güzel oluyor hayat
Ne kadar mutlu oluyor insan.
Bırak, görme her şeyi
Duyma,
Konuşma öyle yerli yersiz.
Bak o zaman hayat ne hoş
Ne kadar güzel.
Sen benim dediğime gel:
Ne gör çirkinliği
Ne duy kötüyü
Ne de bir şey söyle
Hayat ne güzel böyle.
 
 
  Toplam 32469 ziyaretçi (53418 klik) buradaydı  
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol